24 Aralık 2011 Cumartesi

7 Aralık 2011 Çarşamba

Eskiye Dönüş



Ne güzel bi zaman mutlu olmuştum. Kendimi de alıştırmıştım sanırım ki, böyle atlatması biraz zor oldu. Yine eskiye dönüyorum. Ne yapacağımı, ne olacağını, nasıl günlerin beni beklediğini hiç bilmiyorum. Bilmek istiyorum ama bunun bi yolu yok biliyorum, beklemekten başka.

Kocaman kız oldum, kendi hayatımı kuramadım henüz. Sanki ödnç alınmış bi hayat yaşıyorum. Bir başkasının hayatını devam ettiriyorum ve bi gün kendi hayatımı yaşamaya başlayacakmışım gibi hissediyorum. Sanırım herşeyin güzel olduğuna, çevremdeki insanlarla mutlu olduğuma inandığım an kendi hayatımı yaşamaya başlayacağım. Ya da kendimi kandırıyorum.

Biz bu dünyaya niye geldik? Hepimizin hayatında olmazsa olmazlarından biri evlilik, peki neden? Biz bu dünyaya evlenip çoluk çocuk sahibi olmak için mi geliyoruz? Neden diğer amaçlarımız gözümüzde olmazsa olmaz değil de evlilik olmazsa olmaz. Erkekler için daha kolay aslında, ama kadınlar için öyle değil. Bi erkek evlenmeden de tek gecelik ilişkiler yaşayabilir, ama bi kadın aynı şeyleri yaşadığında kötü anılmaya başlar. Aslında çoğu insan hayatı istediği gibi yaşamıyor. Hep birilerinin ne düşüneceği endişesi içinde kendini mutsuzluklara hapsediyor. Aslında kimin ne düşündüğünün ne önemi var ki, mutlu olduktan sonra? Sadece birilerinin ne düşündüğünü hayatımızın ilk sırasına koyup mutsuz olmak mı hayatı düzgün yaşamak? Yoksa birileri ne der diye düşünmeden, ama kimseye zararı olmayacak şeyleri sonucunda mutlu olmak var diye yaşamak mı düzgün yaşamış olmak?

Ne kadar yazılırsa yazılsın, ne kadar söylenirse söylensin çoğu kişi bu huyundan vazgeçmeyecek biliyorum. İtiraf etmek gerekirse sanırım bende tam anlamıyla hayatı istediğim gibi yaşayamıyorum. İşte bu yüzden ufacıkta olsa içimde umut var ve herşeyin çok güzel olacağına beni inandırıyor. Ama şimdilik... Umarım onu hiç kaybetmem.

Bu arada belki bilmek isteyen olur, daha önce adı geçen kişilerle artık iletişim halinde değilim. Sanırım böylesi çok daha iyi...

1 Aralık 2011 Perşembe

Evde Mi Kaldın?



'Ucuz, ucube, aptal, kurnaz, sinsi...' neden benden daha '...' olan kadınlar yalnız değil de ben öyleyim?

Elde tutmak diye bir kavram varmış, yıllar geçmiş ve ben hala öğrenememişim. Erkeğe öyleymiş gibi gösterip de istediğini kabul ettirecekmişsin.. Kendine bağlayacakmışsın.. sarıp sarmalayıp, kendini özgür hissettirirken aslında kaçamamasını sağlayacakmışsın.. Hayır, ciddiyim bu bir formül kitabından falan alınma değil.. Anneden kızına öğretilen geleneksel 'kocanı bul, kendine organ et' formülü; daha basiti evde kalmamanın yolları kitabı..

Peki sevda nerde, sevgi, sadakat, bağlılık, dürüstlük, içi dışı bir olmak.. Yıllarca üzerinde yazılan çizilen kutsal aşk..neredesin?

Hesapsız kitapsız.. kalple, ruhla..ilelebet verilen yeminler nerede?..

Piyasada adam yok diye bulduğunu kapaklayan zihniyeti hedef almıyorum, benim maksadım aslında gayet 'farkında' olan ama sadece ailevi, çevresel, 'evde kaldım' telaşına kapılan entellektüel kararsız elektronlara.. Kuponla koca biriktirmeyin, çünkü sizin gazete alma sebebiniz aslında bu değil, veya değildi..

Çok geç kalınmamış olmaması dileğiyle..

-Çikolata Kız-

29 Kasım 2011 Salı

Bok Gibiyim



Akşam yatana kadar aklımda o, sabah uyanınca aklımda o. Allah'ım beni bu durumdan bi an önce kurtar, lütfen lütfen lütfen. Çilliden nefret ediyorum. İş için yine görüştük, ve biz daha da samimi olduk. Cumartesi gecesi arkadaşımın partisi vardı, ona bile beraber gittik. İlk başta tedirginlik vardı üzerinde, nasıl bi yer falan düşüncelerinden. Gittiğimizde oldukça memnun gözüküyodu, zaten dile getirdi bunu da. Bi daha olursa kesinlikle gelmek istiyorum dedi. Arkadaşı da gelmişti, içtiler içtiler sarhoş oldular. Tutturdu benimle geliceksin bu gece diye. Arkadaşına gidicekti, yarın iş var çalışıyoruz ikimizde dedim ama ne yaptı ne etti beni de yanında götürdü.

Gittik, zaten körkütük sarhoş. Arkadaşı odasına geçti, biz salonda uyucaz. Tabi bi erkek ve bi kadın birbirinden hoşlanırken sadece uyuması garip olurdu. Öpüştük falan derken, ben onun tişörtünü giymiştim üzerime en son. Tahmin ettiğiniz şeyi yapmadık ama. O gece hiç uyuyamadım neredeyse, başkasının evinde kalmaya alışkın olmadığımdan huzursuz bi şekildeydim. Zaten gece 4 te uyumaya geçtik, ama ben sürekli uyanıp durdum. Gece aşırı terliyodu, terini sildim falan, üstünü giydirdim. Sabah uyandım hadi gidelim işe dedim, uyuyalım erken dedi. Peki dedim, devam ettik uyumaya. Sarıldı falan bana. Sonra işten aradılar beni, sen git dedi bana şerefsiz. Halbuki bana beraber gideriz demişti. Kalktım gittim ben işe.

Sonradan geldi o da, yüzüne bakamadım. Sinirliydim ona ben ama yine de kızamıyodum. Trip yapıyorum sandı, aslında utandığımdan bakamıyodum yüzüne. Trip mi yapıyosun bana dedi, yok dedim. Sonra yanımdaydı biraz falan işte. Akşam çıkarken göremedim onu, aradım iki kez meşgul yaptı. İşi olduğunu biliyorum ama yine de isteyen bi fırsat bulabilirdi. Mesaj attım sonra gidicem seni görseydim gitmeden ama işin var diye, cevap yok. Ben gidiyorum yazdım cevap yok. Her zaman böyle yapıyo diye üstelemedim, gece arar dedim. Aramadı, ne gece ne ertesi gün ne de bugün. Çocuktan ses çıkmadı.

Sanırım onun beklentilerini karşılamadığım için. Çok kötüyüm, herşey bok gibi. 1 ay öncesini düşünüyorum, başka biri için üzülürken şimdi bambaşka biri için üzülüyorum. Ama bu sefer daha çok, çünkü bununla oldukça fazla yakınlaştık. Alıştım ona ben, aşık oldum ya da. Ama o aşık olunacak biri değil biliyorum, keşke söz geçirebilsem kendime. Diğer çalışanlardan bi kız o parti gecesi mesaj atıp durdu ona, cevap yazdı mı bilmiyorum. Kim bilir daha kaç kızla muahabbet ediyodur, işi gereği de kızlarla görüşmek zorunda.

Herneyse o gün en son akşam konuştuk, sonrası cevapsız mesajlar işte. Bende aramıcam, biliyorum sonu yok zaten. Ama niye böyle oluyo? Çok kötü hissediyorum kendimi. Tek duam var herşeyin hayırlısı, ama onu isterdim ne yalan söyleyeyim. Ama işte hep ama'lar var. Bitsin istiyorum bu salak düşüncelerim, ne bu ya sabah akşam aklımın içinden gitmiyo adam. Önceden böyle değildi, olsa da olur, olmasa da olur diyodum. Şimdi öyle değil. Amacını da anladım aslında, sadece beni bişeyler için kullanmak. Partiden sonraki gün bana dün beni çok şaşırttın dedi. Ne için dedi hala bilemiyorum. Bi an önce aklımdan gitmen tek dileğim..

Siktir git lütfen.

-Çikolata Kız-

19 Kasım 2011 Cumartesi

Kadınlar Ne İster?

Ben kendi isteklerimi yazıcam, bence çoğu kadın bunlardan şikayetçidir, ya da bunları istiyodur. Aklıma gelenleri yazıyorum, devamı olacak...



-Asla ve asla buluşmak istediğiniz biriyle buluştuğunuzda NEREYE GİDELİM sorusunu sormayın. En nefret ettiğim sorudur yani ve biliyorum ki tüm kızlar bu sorudan nefret eder. Madem davet ediyosun, o zaman bi zahmet nereye gidileceğini de sen düşün.

- Sevgiliniz sizinle birlikte sizin arkadaşlarınızın yanındaysa, onu unutup arkadaşlarınıza tüm ilginizi vermeyin. Hatta arkadaşlarınızın yanında O'nun hayatınızda olması sebebiyle kendinizi çok şanslı hissettiğinizden bahsedin. Kadınlar sevgililerinin çevresinde pohpohlanmaktan hoşlanır.

- Hoşlandığınız kişiyi pazar kahvaltısına çıkarıyosunuz ya, o pazar kahvaltısında bile bakımlı olun. Pazar günü sabah diye yataktan kalkıp gelmiş gibi olmayın. Her gün saçınızı nasıl özenle düzeltiyosanız o günde öyle olun. (Yaşadım, ordan biliyorum. Ben salak mıyım o kadar süslenip püslenirken, sen bakımsız gibi çık karşıma. Hani yıllardır tanışıyo olsanız neyse..)

- Yemeğe gittiniz, ortaya bişey geldi ve ikinizde tabaklarınıza alıcaksınız. Ya bırakın önce karşınızdaki bayan alsın tabağına, ya da siz onun tabağına koymaya yeltenin. Aksi olduğunda çok kaba olduğunuzu düşünüyoruz. (En azından ben öyle düşünüyorum.)

- Hoşlandığınız kızın yanında garip garip şakalar yapmayın, çok fazla samimi olmayın daha ilk günlerde. Çok itici oluyosunuz, benden söylemesi.

- İltifat edin, bişey kaybetmezsiniz. Kazanırsınız.

- Kibar olun, arabanın kapısını açın. Hele ki başkalarının yanında bunu yaptığınızda, değeriniz artacaktır.

- Süpriz yapın, kadınlar süprizlerden hoşlanır. Sevdiği bişeyi öğrenin, ve onun haberi olmadan ona alıp verin. Bu minik bi çikolata da olur, sevdiği kitapta olur, gitmek istediği sinemada olabilir. Ufak büyük demeyin, süpriz yapın.

- 24 saat mesajlaşmayın, konuşmayın. İlk günler çok güzel gelsede, sonradan monoton bi ilişkiye dönüşür. Bırakın sizi merak edelim. :))

- Çiçek alın, ama ara sıra. Sürekli almayın sıkılırız, hiç almamazlık yapmayın dert yanarız.

Şimdilik bu kadar, arkası yarın...

Kızlar Kızları Kıskanır




Ben bi kaç gündür çalışıyorum. Böyle kısa dönemli işlerim oluyo işte. Oraya gidince üstümü değiştiriyorum falan. Tuvaletteyim ilk gün, değiştirdim üstümü. Etek giydim işte, içime kolsuz bluz, üstüne hırka. Sonra eteğimin buruşuk olduğunu farkettim. Kızlar kızlardan fikir alır ya, bende normalde evde denerim, evdekilerden fikir alırım. O gün alamadım, o yüzden tuvaletteki bi kıza sordum. Anam sormaz olaydım, kız resmen beni yerin dibine soktu. Bluzun çok ucuz duruyo, eteğin çok buruşmuş, bence çok uyumsuz olmuş. Yanında başka kıyafet yok mu, yok şöyle yok böyle. Ay sinir etti beni, ama gittim başka kıyafet vardı onu giydim. Bi daha da sormamaya karar verdim. Kızı da görseniz beyaz gömlek siyah etek giymiş, bildiğin klasik kıyafetlerden ve çok basit yani. Zaten yaşı da 20'miş. Okullu kızlara benziyodu. Bence beni kıskandı, çünkü üstüm gayet güzeldi. Sadece eteğim biraz buruşuk duruyodu orası doğru, ama çokta göze batmıyodu. Ama işte bi kere aklıma girdi mi, bende karar değiştirip üstümü değiştirdim.

Ve kızlar kızları kıskanır, bi kez daha tanık oldum.

-Çikolata Kız-

18 Kasım 2011 Cuma

Kimsem Yok

Bu dizeleri söyleyebileceğim...




Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
Bir güvercin gibi yorgun uzaklardan yar. 
Gözlerinde bir bitmez, bir tükenmez güzellik 
Saçlarinda ilkbahar.. 


Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
Gülüşünde taze serin bir rüzgar 
Ellerin yine eskisi kadar güzel 
Çiçek açmıs dokundugun bütün kapılar.. 


Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
Hasretin içimde sonsuzluk kadar. 
Şaşırmış kalmışım birden bire çaresiz. 
Dökülmüş yüreğime gökyüzünden yıldızlar. 


Bir gün baksam ki gelmişsin.. 
Ne yüzünde bir gölge, ne dilinde sitem var. 
Tozlu pabuçlarını gözlerime sürmüşüm 
Benim olmuş dünyalar...

Sayfalar